Günümüz futbolunda teknik direktörlük oldukça saygın ve kritik önemde yer alıyor. Mourinho, Klopp, Guardiola, Simeone gibi modern teknik direktörlerin oyuna hükmedişleri sürekli artarken ülkemizde de son teknik direktörün önemi taraftarlarca yüksek bir seviyede değerlendiriliyor. Peki, bu hep böyle miydi? Britanya’da oynanmaya başlanan ve Ada’da kurumsallaşıp tüm dünyaya yayılarak bugün en geniş kitlelere ulaşabilen futbol oyununda başından beri teknik direktörler bu kadar da değerli değildi. Bugün, geçmiş dönemde teknik direktörlüğün günümüzdeki saygınlığını kazanmasına büyük katkıları olan ve İtalyan işi savunma sistemi Katenaçyo “Catenaccio” nun kimilerine göre mucidi ama herkesçe en iyi uygulayanı olarak kabul edilen Helenio Herrera’ya yakından bakacağız.
Helenio Herrera Kimdir?
Evet, kimdir bu Helenio Herrera. Bir futbol tutkunu iseniz ve futbol tarihine ilgiliyseniz mutlaka tanımanız gereken bu şahsiyet maalesef artık yaşamıyor. 10 Nisan 1910 yılında ( kesin bilgi değil) Arjantin’in Buenos Aires kentinde doğan Herrera, Endülüs’ten göçen bir ailenin 4. ve o zaman yaşayabilen tek çocuğu. İspanya kökenli ve Arjantin doğumlu olup Fas’ta futbol oynayıp ardından Fransa pasaportu alarak Fransa’da da futbolculuk kariyerine devam eden Herrera, namını ise İtalya’da Internazionale takımındaki teknik direktörlük zamanlarından alıyor. Yani, Herrera çok uluslu bir isim.
Fransa’da aslında çok da kötü olmayan futbolculuk kariyerinin ardından yaşanan İkinci Dünya Savaşı sonrası Fransa amatör takımlarından Puteaux’nün başına getirilen Herrera, teknik direktörlük kariyerine de böyle başladı. Ardından futbol da oynadığı Stade Français takımına yardımcı antrenör olarak gidip, burada kendisine kariyeri boyunca atfedilen “Büyücü” lakabını aldı. Aslında onun dünyasında büyülere, sihirlere ve şansa asla yer yoktu ve kendisi bu lakabı hiç bir zaman sevmedi. Çok çalışkan bir hoca olarak futbolun tutku ve güçten ibaret olduğunu, kazanmanın yolunun ise sadece çalışmaktan geçtiğini düşünenlerdendi.
İspanya’da başladığı kariyerinde Real Valladolid, Atletico Madrid, Malaga, Deportivo, Sevilla, Portekiz’den Belenenses ile devam edip hayli tecrübeli ve yeteri kadar saygın bir noktada Barcelona’nın başına geçti. Barcelona’da teknik direktörlük tarzını yerleştirdi. Daha önceden kalınan Fuar Şehirleri Kupası finalinin rövanş maçında Londra Karması’nı Camp Nou’da 6-0 yenerek gelir gelmez bir Avrupa Kupası kaldıran Herrera, asıl bundan sonra kendisini göstermeye başlayacaktı.
Özdeyişlerin Takipçisi Bir Savaşçı
Ama özdeyişler kendisine ait. Barcelona’da soyunma odasına kendi sözlerini astıran Herrera, oyuncularının motivasyon ve konsantrasyonlarını bir an olsun kaybetmemelerini hedeflerken aynı anda onları da kontrol altında tutan bir tür psikolojik baskı yapıyordu. Bu sözlerden bazıları:” Savaş mı Maç mı? Savaş ve Maç” “Kendisi için oynayan rakip için oynar, takım için oynayan kendisi için oynar”* gibi sözlerdi. Barcelona’da ikinci sezonunda La Liga Şampiyonluğu kazanırken bu onun Atletico Madrid ile kazandığı 2 şampiyonluktan sonra üçüncü lig zaferiydi. Real Madrid ile Şampiyon Kulüpler Kupası yarı finalinde karşılaşıp toplamda 6-2 skoru ile elenmesi sonrası Barcelona yönetimi, görevine son verdi. Bu sert kararın ardından bu cesur, ciddi ve aynı zamanda çatlak adam, 5 yılda 12 teknik direktörün işine son veren Inter’in teklifine evet dedi ve tarih yazılmaya başlandı.
Katenaçyo Nedir? Mucidi Kimdir?
Tam da Helenio Herrera’nın Inter’e transferine gelmişken Katenaçyo nedir sorusunu neden sorduk? Buna en net olan bilgi ile cevap vermeye başlayalım. Helenio Herrera, Internazionale takımı ile Katenaçyo taktiğini en iyi uygulayan teknik direktördü. Inter’in başında 2 kez Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu yaşayan Herrera ( Inter’in bir sonraki Avrupa şampiyonluğu 45 sezon sonra Mourinho ile gelecektir), uyguladığı Catenaccio oyunu ile adeta bir yenilmezlik algısı yaratmıştı. İtalyanca kapıların önüne takılan zincir anlamına gelen Catenaccio ( Katenaçyo) kelimesinin uygun bulunduğu bu savunma yönü güçlü oyun tarzı için Herrera’nın söylediklerine bakalım:
” Orta saha oyuncularından birini alıp süpürücü olarak merkezdeki savunma oyuncularının arkasına koydum ve sol beke hücum özgürlüğü verdim. “ , ” Katenaçyoyu ben icat ettim, beni kopya çekenlerin çoğu yanlış kopya çektiler, benim kullandığım katenaçyonun hücum ilkelerini almayı unuttular. Tarihte bir forvet kadar gol atan sol bek Fachetti’ye sahiptim.” *
Şimdi burada durup bu iki cümleyi, bazı bilgiler eşliğinde yorumlayalım. Öncelikle Katenaçyo sistemini ilk bulan kişi, İsviçre’de teknik direktörlük yapan ve adına Verrou yani sürgü ismi verilecek savunma taktiğinin yaratıcısı olan Karl Rappan. Daha sonra buna benzer uygulamaları İtalya’da Rocco ve SSCB’de Kuzmiç Abramov, bu sistemi kullanmışlardır. Ancak Herrera’nın da dediği gibi işin hücum yönü ve tam anlamıyla uyumu, onun yönettiği Inter ile mükemmele yakın hale gelmiştir.
Katenaçyo nedir sorusunun cevabını da yine Herrera’nın yorumu ile 3lü savunmanın gerisinde ve merkezde yer alan süpürücü bir savunma oyuncusunun yerleşmesinin yanında iki hücum beki ile ön liberonun da savunmaya yakın oynaması olarak özetleyebiliriz. Farklı varyasyonları elbette mevcut ama defans hattının arkasına bu işi iyi kıvıracak bir de libero koymak demek ben sana savunma nedir göstereceğim demektir. Yani, günümüzden örnek verecek olursak Vida – Sadık – Ozan Kabak – Caner şeklinde bir hat kurup arkasına Skrtel’i koymak gibi bir şey. Tabi bu biraz kafa karıştırıcı olabilir ama iki katmanlı bir savunma modeli diyebiliriz.
Disiplin mi Psikopatlık mı?
Onun Inter’deki takımında oynayıp ayrılan İngiliz Hitchens: ” Lanet olası bir ordudan kaçmış gibiyim” demiş. Herrera, uykudan, diyete, özel hayattan, alınan oksijene kadar oyuncuların herşeyini belirleyen sıkı ötesi bir disiplin uyguluyordu. Ve bu disiplin öyle bir hale gelmişti ki Herrera’nın başarı tutkusu nedeniyle artık geri tepmeye başladı. 1967 yılında bir kez daha Şampiyon Kulüpler Kupası finaline çıkan Inter’in futbolcuları, maç öncesi Herrera’nın takımı 3 günlüğüne dış dünyaya kapatan Lizbon kampı ile hepten bunalıma girdi. Sıfır hata, sert savunma, başarı, mükemmeliyet, konsantrasyon, kontrol derken iyice gerilen Inter takımı, 1-1 giden maçta Celtic’in kanat akınları ile daha fazla baş edemeyip golü yiyerek bu kez 2. olduklarında psikolojik olarak da iflas etmişlerdi. Bir sonraki sezon ligde de işler iyi gitmeyince Herrera dönemi sona erdi ve kendisi Roma’nın başına geçti. Ardından İtalya ve İspanya milli takımlarını da çalıştırdı.
Teknik Direktörlüğün Saygınlığını Veren Adam
Bu tabi oldukça iddialı bir söz ama Herrera öncesinde teknik direktörlük çok çok da önemli değildi. Yani, elbette bir değeri vardı ama kendi söylemiyle de teknik direktörler çanta taşıyorlardı. Çok yüksek dozajda tutku ve disiplin mutlaka olumsuz eleştirilmesi gereken şeyler. Öte yandan katenaçyo taktiği ile de futbolu çirkinleştiren adam olarak da ananlar da var kendisini. 1997 yılında geçirdiği kalp krizi ile hayata veda eden Helenio Herrera, ne olursa olsun bir taktiğin sahaya yansıtılmasını ustalıkla yapan ve bugünkü teknik direktörlerin tafrasının konforunu sağlayan, futbol için bir kilometre taşıydı.
Kaynak:
* Futbol Taktikleri Tarihi – Jonathan Wilson – İthaki Yayınları