Dün, “Arnavutluk’u yener miyiz?” sorusunu sorduğumuz makalemizde rakip takımın öne çıkan özelliklerini analiz ettikten sonra ” Özgüvenin maçı kazanmak için gerekli olduğunu belirtmiştik. Aslında dün Türkiye milli takımına maçı getiren ana faktör de bu oldu. Günümüzün iletişim dünyasında artık futbol taktikleri ve oyuncu bilgileri hakkında yorum yapma yetisini 10 yaşında çocuklar bile kazanmış durumda. Yani, eldeki imkanlardan yazının başlığında geçen gerçekçi bir yaklaşımla en ideal kadroyu kurmak için çok düşünmeye gerek yok. Şenol Güneş de her ne kadar ki mutlaka olacak, eksikler olsa da takımı oluştururken gerçekçi bir kadro kurdu, sahaya da gerçekçi dizilişle çıktı. Maçın kazanılmasını sağlayan şeyler ise özgüven ile kalite farkı oldu.
Orta Saha Kurgusu ve Çift Forvet
Defansın geri dörtlüsü kenar beklerinde Zeki – Emre Taşdemir yerine Gökhan ve Hasan Ali, tecrübe dengesi içindi. Göbekte Çağlar ve Ozan yerine Merih – Kaan ile başlanması da muhtemelen antrenmanlarda belli oldu ama tam tatmin etmedi. Ama bu dörtlü ile kaleci Mert, Arnavutluk karşısında olması gereken Türkiye imajına ters bir oyun koymadılar. Maçı kopartan ise hücum kurgusu oldu. İmajları ve yaptıkları ile kazandıkları antipati nedeniyle gözden düşen Emre ve Burak, Şenol Güneş tarafından tamamen gerçekçi ve profesyonel bir yaklaşımla kadroya alınarak yine o tecrübe ve özgüven için büyük katkı sundular.
Öte yandan iki santrafor Cenk ve Burak’ın birlikte oynatılması da tek forvet hastalığına sert bir müdahale oldu ve arkalarında Hakan gibi bir hücumcu olmasına rağmen doğru oynandığında çift forvet de kullanılabileceğini gösterdi. Bir başka alkış da Mahmut Tekdemir’e gelsin. Kariyerinde bir tek Başakşehir olan ve 31 yaşında olan Mahmut, her yaşta gelişim ve değişim olabileceğini gösteriyor.
Kalite Farkı
Futbol, sahada oynanır ve bir takım oyunudur. Her şeyi masada taktiklerle çözemezsiniz. Kazanmak için kaliteli oyunculara ihtiyacınız olur. Türkiye eğer bu grupta favoriler arasında olacaksa ve Arnavutluk’u yenmesi gerekiyorsa o zaman o imajı sağlayan kaliteli oyuncular da maçı kazandıracak hamleler yapmalı. Yukarıda bahsettiğimiz gerçekçilik ve özgüven bu kalite farkının kendisini göstermesini sağladı ve Hakan Çalhanoğlu o golü atarak maçı getirdi. Fransa’da Griezzman, Mbappe, Pogba nasıl kritik anlarda ortaya çıkıp bireysel bir hamleyle maçı kazandırıyorsa milli takımda da Burak, Cenk, Cengiz, Hakan, Yusuf, Okay gibi isimler de unvanlarının karşılığını böyle vererek farkı göstermeliler.
Her açıdan olumlu hava, olumlu ve umut veren bir başlangıca sahne oldu. Diğer maçlarda da Fransa Moldova’yı, İzlanda Andorra’yı deplasmanda yendi ve millilerin de Arnavutluk’u deplasmanda yenmesi, gruptaki rekabetin projeksiyonu açısından çok iyi bir mesaj oldu.